Gezi Milyonların İsyanıdır. Hepimiz Oradaydık!

Milyonların katıldığı Gezi Direnişi’nin bedeli ne yazık ki Osman Kavala’ya, Can Atalay’a, Çiğdem Mater’e, Tayfun Kahraman’a ve Mine Özerden’e kesildi. Yargıtay, siyasi baskının etkisi ile cezaları onadı. Sevgili Mücella Yapıcı ve Hakan Altınay serbest bırakıldı. Mücella Yapıcı çıkarken “Hiç birimizin suçu yoktu. Bu nasıl bir adalet anlayabilmiş değilim. Ben orada canlarımı bıraktım çıkıyorum.” diyerek adaletsiz karara tepkisini gösterdi.

Gezi, iktidarın neoliberalizm, özelleştirme süreçleri ile 22 yıldır işlediği doğa suçlarına, yaptığı eko kırıma, insan ve diğer canlıların haklarının ihlaline, emeğin gaspına, kadın cinayetlerine, nefret cinayetlerine, ayrımcılığa karşı verilen toplumsal tepkidir. İktidar, bundan korktuğu için halkın temsilcilerini yine bir seçim öncesi rehin tutuyor. Topluma korku salıyor.

GEZİ; yedisinden yetmişine, takım taraftarlarından solcusuna, kadınlar ve LGBTİ+’lardan Kürt, Türk, alevi,sünni, ulusalcı, antikapitalist Müslüman ve sosyalistine toplumun çok çeşitli kesimlerini bir araya getirmiş yüz akı bir direniştir. Onurumuzdur. Jop, biber gazı, tazyikli suyu, plastik ve gerçek mermiler kar etmemiş, alanlar günlerce dolmuş ve taşmıştır. Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Berkin Elvan, Burak Can Karamanoğlu, Mehmet İstif ve Elif Çermik kardeşlerimiz öldürülmüş, binlerce canımız yaralanmış ve sakat kalmıştır.

Gezi Bostanı’ndan Gezi Kitaplığı ve Gezi Bakkalı’na müthiş bir dayanışma yaşanmıştır. İktidar bu denli kapsayıcı bir direnişten, dayanışmacı yaşam modeli deneyiminden korkmuş, Gezi’yi bastırmak için tüm gücünü seferber etmiş, Gezi’ye katılanları “çapulcu, marjinal” gibi ithamlarla kriminalize etmeye çalışmış ve arkasından da Gezi Davalarını açmıştır.

Gezi tutsaklarımız suçlu değildir! Biz suçlunun kim olduğunu biliyoruz. Peşini bırakmayacağız
Yargıtay’ın siyasi saiklerle verdiği meşru olmayan bu kararını tanımıyor, kabul etmiyor, reddediyoruz. Bu kararla tüm Gezi Direnişçilerine, halka göz dağı verilmek istendiğini biliyoruz.

Bir kez daha sesleniyoruz:

Hepimiz Gezi’deydik. Bizler milyonlardık. Baskılarınız, zulümleriniz, cezalarınız bizi yıldıramayacak. Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Eşit, özgür, insanca bir yaşamı omuz omuza birlikte kurma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.


Bu siyasi zorbalıktan derhal vazgeçin ve arkadaşlarımızı bir an bile gecikmeksizin serbest bırakın
Can Atalay’ın sözleri hala kulaklarımızda:

‘Şunu bilin; zulme boyun eğmeyeceğiz! Şunu bilin; Zulme karşı direneceğiz! Şunu bilin; hiçbir hukuka aykırı işlemi kabul etmeyeceğiz! Elle gelen düğün bayram, Halep ordaysa Arşın burada!

Biz de sözümüzü söyleyelim: Zalimliğinize karşı gülmeye devam edeceğiz çünkü gülmek DEVRİMCİ bir eylemdir!

HEPİMİZ GEZİ’DEYDİK!
GEZİ ONURUMUZDUR!